Nice içler yanarlar, gizliler gizliler Kimi gizliler, kimileri şahitliler Abdest izleri hep de omuzlara kadar Ümmeti mahşer de nurundan tanınılar
Büyüklerin sohbetidir deve kıssası Köprüde yavrusunu yitiren devenin; iniltisi deler devenin ciğerini Ümmeti mahşerde ciğerden tanınırlar
Duman tüter mi , koku yayılır mı bilmem Gölgeler yapar mı, iz bırakır mı bilmem Ümmetin derdi, evladın derdi başkadır Vatanın derdi, milletin derdi başkadır Deler kimi, kimi kavurur ciğerleri
Var bizimde tanıdığımız dertlilerden Onların derdi gelir hepde mürşidinden Mürşidler talibe nisbet, nazar ederler Talibini olgunlaştırıp pişirirler
Osmanlı Sultanlarının Mürşidi vardı Mürşide gitsin de varsın Allah'ı seven Mürşide gitsin varsın Resullah'ı seven Mürşide gitsin varsın vatanını seven
Artık uydurma şeyhleri takibi bırak Sımsıkı sünnete, sarılımı iyi bak Mürşidim Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Kahta Menzil'dedir, Ehli Sünnet besbesli